AKTİF PİDE SALONU ALAÇAM AKTİF PİDE SALONUNDA GÖRMEK İSTEDİKLERİNİZ AGIZ TADI GİBİ GÜNLÜKLERİ BİZLER İLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ |
|
Forum | Üye ol | Giriş Yap |
Forum >> SPOR HABERLERİ >> Yeni sezona merhaba |
Yazan | |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 15:57:30 Formula 1’de son yılların en heyecanlı sezonlarından biri 14 Mart'ta Bahreyn'de start alacak. Yeni takımlar, yeni pilotlar, yeni kurallar sezonun ilk yarışında görücüye çıkacak; takımlar, çalışanlarının geceli gündüzlü emeklerinin karşılığı almak için yarışacak; bizler de yarıştan 1 hafta öncesine kadar sürdürülecek testlerin ne kadar işe yaradığını analiz edeceğiz.TRT ekranlarından takip edeceğimiz sezon, unutulmaz mücadelelere sahne olacak. Bu yıl grid'de 'çok fazla' sayıda otomobilin start aldığını göreceğiz. Tabii ki bu takımların bir kısmı sadece start almış olmak için hızlanacak; bir kısmı orta sıralardaki mücadeleyi renklendirirken, diğerleri zirve için yarışacak. Sonuncu olmamak için verilecek mücadele ne kadar kıyasıya olacaksa, orta sıraların en tepesinde yarışmak için verilecek mücadelenin de o kadar iddialı geçeceğini söyleyebiliriz. Hatırlatalım, orta sıraların şampiyonu, yani ilk dörtten sonra gelecek ilk takım olmak için piste çıkacak takımlar içinde yarış kazanmış, hatta şampiyonluk yaşamış isimler var. Yeni puanların, 5-8 arası sıralamayı bir hayli renklendireceği herkesin ortak fikri. Bu yılı, uzun süredir olmadığı kadar çok takımın zirve mücadelesi vereceği sezon olarak özetleyebiliriz. Mercedes GP ve yeni pilotu Schumacher, kaldığı yerden devam etmek için piste çıkacak; diğerleri ise bu iki şampiyonun 'fiyakasını bozmak' için... Red Bull’un geçen yılki performansını sürdürüp sürdüremeyeceği, Formula 1'e yeni bir şampiyon pilot armağan edip edemeyeceği merak konusu; tabii Ferrari’nin bu yıl neler yapacağı, 2 kez Dünya Şampiyonu pilotuyla tekrar zirveye yerleşip yerleşemeyeceği de. Devamı F1 Racing Mart sayısında. |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 16:00:33 Bu geniş kapsamlı röportajda Formula 1'in başındaki adam Michael Schumacher’le ilgili endişelerini, işinin püf noktalarını ve o gittikten sonra neler olabileceğini anlatıyor. Sekreter ordusu ona “Bay E” diye sesleniyor. Bay E çok meşgul. Bunda şaşılacak bir şey yok. 79 yaşındaki Formula 1 ticari hakları sahibi ve dolayısıyla yıllık gelirleri bir milyar doları aşan, dünyanın en büyük şovunun başındaki adamdan söz ediyoruz. F1 Racing’i bekletip duruyor. Sezon öncesi özel bir röportaj için Londra Knightsbridge’deki şık ofisinde saat 11’e randevumuz var, ama o gecikecek gibi görünüyor. Bu farklı bir durum. Neden mi? Çünkü Ecclestone’un iş hayatı, ya da aslında bu onun tüm hayatı demek, bir atom saati kadar dakik işliyor. Ama tabii milyarder adamın, tarihin en heyecanla beklenen Formula 1 sezonlarından birine hazırlanmak için nasıl bir koşturmaca içinde olduğu düşünülürse bu gayet normal bir durum. Şu anda sadece F1’e yeni katılan birkaç takıma ne olacağını değil, başka bir sürü şeyi de düşünüyor. Bir yandan telefonda konuşurken bir yandan da sözleşmeler imzalamakla meşgul. “Şurayı imzalar mısınız lütfen Bay E... bir de şurayı” şeklindeki talimatları alırken bir yandan da cep telefonu “İyi, Kötü, Çirkin” melodisiyle çalıyor. “Çok yoğunum çok, bitmiş durumdayım, o kadar” diyor sonunda kendisini koltuğuna atarken. Ecclestone’un hayatının geçtiği ofisinde oturup onu beklerken etrafı inceleme fırsatı buluyorum. Kendisi aşırı derecede titiz ve düzenli biri olmasına rağmen büyükçe bir kâğıt imha makinesinin önünde duran masasının üzeri her yana dağılmış evraklar ve dosyalar yüzünden pek derli toplu görünmüyor. Bir köşede büyük bir TV ve minyatür bir bronz ayı duruyor. Kızlarından birinin armağanı olan bu bronz ayı, çıplak Meksikalı kadın heykelleri, yine Meksika’dan gelen sokak sanatı havasındaki karma-teknik tuval gibi pek çok sanat eseriyle dolu odadaki nadide parçalardan biri. Çalışma masasının dışında odada iki büyük açık kahverengi süet kanepe var. Devamı F1 Racing Mart sayısında… |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 16:02:01 Formula 1'e geri dönmeye hazırlanan Felipe Massa, F1 Racing'e hâlâ ne kadar iyi olduğunu ve aynı garajı paylaşacağı çifte Dünya Şampiyonu hakkında neler düşündüğünü anlatıyor. Felipe Massa, 2009 Temmuz'unun sonlarında bunaltıcı bir Perşembe günü Hungaroring'de Ferrari motorhome'unun üst katında oturuyordu. Yakın zamanda aldığı puanlar ve bu zor sezonda ilk kez podyuma çıkmış olmanın verdiği memnuniyetle gayet formda ve kendinden emin bir şekilde ardı arkası kesilmeyen soruları cevaplıyordu. Acaba Fernando Alonso yeni takım arkadaşı mı olacak? Ferrari F60 ne kadar kötü? Kimi Raikkonen üzerine düşeni yapıyor mu? Test kuralları ne kadar önemli? Neşeli Brezilyalı sonunda bir anlığına ciddileşiyor. "Bazı testleri yaptırmak gerektiği doğru, en azından güvenlik açısından, değil mi?" diyor üzerine basarak ve ekliyor: "Kimi zaman otomobiliniz yeterince güvenli değildir ve sorun çıkmaması için elinizden geleni yapmanız gerekir." Kırk sekiz saat sonra Felipe Massa, Budapeşte AEK Hastanesi'nde komada yatıyordu. Delinen kaskını ve kanlar içindeki yüzünü gösteren fotoğraflar, sağlık durumuyla ilgili neredeyse sürekli güncellenen sitelerde yer alıyordu. F2 pilotu Henry Surtees'in trajik ölümünden sadece birkaç gün sonra, yarış biletlerinin üzerindeki cümle Formula 1 kehanetini doğrular gibiydi: “Motor sporları tehlikelidir.” Altı ay sonra Massa'yı Catalunya Pisti'nde görüyoruz; Ferrari F2008 ile yeniden F1 yarış pistinde. Yaraları iyileşmiş; Brezilyalı pilotun yüzünde geçirdiği bu büyük kazaya ya da kafatasını tek parça halinde tutmak için sol kaşının üzerine yerleştirilen titanyum plakaya ait herhangi bir iz yok: "Kazadan önceki turu çok iyi hatırlıyorum. Aşınmış lastiklerle gidiyordum, çünkü yeni lastikleri sonraya saklamıştım, ama kazanın olduğu turda ne olduğunu hatırlamıyorum. Açıkçası kaza anını sanki hiç yaşamadım." Devamı F1 Racing Mart sayısında… |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 16:02:54 Üç dünya şampiyonu, bir kayıt cihazı ve sıfır limit. Eski şampiyon Damon Hill, gençleri sorguluyor. İşte bu sezonun iki McLaren pilotuyla yapılan en kapsamlı röportaj. Sahne senin Damon… Hayatımda çok tuhaf şeyler yapmış olsam da, İngiliz bir Dünya Şampiyonu olarak aynı anda iki İngiliz Dünya Şampiyonu’yla röportaj yapabileceğim aklımdan bile geçmemişti. Zaten cevabını bildiğiniz halde ‘Dünya Şampiyonu olmak nasıl bir duygu?’ sorusunu nasıl sorabilirsiniz? Ama aptalca bir soru olur, öyle değil mi? Neyse, yine de bu tür soruları sormaya karar verdim. Sadece eğlenmek için bunu yapacağım. Aslında verdikleri cevaplar, son derece şaşırtıcı ve içtendi. Beni en çok etkileyen şey ise bu iki adamın, olgun ve son derece profesyonel gençler oluşu. Sonunda vardığım kanı şu; insan olarak ikisine de çok büyük bir saygı duyuyorum, her ikisi de hakikaten iyi adamlar. Birbirlerine henüz taş atmamış olsalar da, aslında en büyük rakibiyle aynı masada oturan iki adamdan bahsediyoruz. Onlar F1’in korkunç ikizleri mi olacak? Yoksa iyi geçinen iki takım arkadaşı mı? Kararı siz verin… Damon Hepimiz, Dünya Şampiyonu olmak ayrıcalığını yaşadık. Ve aynı takımda iki İngiliz Dünya Şampiyonu birlikte yarışmayalı, çok uzun bir zaman oldu. En son 1967’de babam ve Jim Clark aynı takımda yarışmıştı. Bütün medya sizin üstünüze yoğunlaşacak çocuklar ve ben de bu duruma nasıl yaklaşacağınızı merak ediyorum. Aranızdaki kaçınılmaz rekabetle başa çıkabilmek için bir takım stratejiniz olacak mı? Jenson Olsa bile, bunu söylememiz yanlış olurdu, öyle değil mi? DH Yani bu konuda bir görüşme yapıldı? Devamı F1 Racing Mart sayısında… |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 16:04:10 Gümüş Ok'un Schumi'li Dönüşü Brawn ve ekibi geçen yıl geliştirdikleri otomobili ilk kez test ettikleri zaman, grid’de bulunan tüm otomobilleri silip süpürmüştü. F1 Racing aynı olayın bir kez daha yaşanıp yaşanmayacağını görmek için koltuğunda Michael Schumacher’in oturduğu Mercedes Grand Prix’in W01’in ilk testine katıldı. Mercedes-Benz ilk yarışına 1954 yılında Reims’te katılmış ve bu ilk Formula 1 yarışında Juan Manuel Fangio ile galibiyete ulaşmışlardı. Ancak konumuz bu değil, çünkü yıl 2010 ve yer Valencia: Gümüş Okların geri dönüşünü kutlamak için ortalıkta ne bir güneş ışığı ne de şampanya var. Sadece insanın iliğini donduran bir soğuk, fincanlar içinde kahve ve çok yoğun işler var. Bir gece önce sıcaklık sıfırın altına indi ve bu yüzden ısıtıcılar durmaksınız çalışıyor. Başını Nico Rosberg’in yarış mühendisi Jock Clear’ın çektiği ve üzerlerinde halen kar montları ve berelerinin olduğu on kişilik gece vardiyası otomobilin montajını bitirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. "Hava bir ara çok soğudu," diyor Clear ve sözlerine devam ediyor: "Fakat her şey yolunda gitti. Burada çalışanların gece vardiyasına kalma konusunda problemleri olmadığı düşünüyorum. Sezon öncesi testlerdeki anlayış şöyledir; piste harekete hazır bir otomobille gelirseniz, her ne kadar eksiksiz olursa olsun onu rüzgâr tünelinden biraz erken çıkarmışsınız demektir." Sabah 7:30’da otomobilin montajı bitiyor ve modern çağın ilk Mercedes-Benz’i olan W01 artık piste çıkmaya hazır. Mercedes’in geri kalan 60 mühendisi çalışmaya hazır bir şekilde Ricardo Tormo Pisti’ne gelirken Jock’un gece vardiyası dinlenmek üzere otellerine geri dönüyor. Bu arada, vardiya değişimi sırasında yeni sezonun savaşçısı gümüş grisi ve açık yeşil renkleriyle garajda bir müddet kendi başına kalıyor. Ortalığı ya da bizi kolaçan etmek üzere içeri giren Ross Brawn, "Bence güzel duruyor," diyor ve anlatmaya başlıyor… Devamı F1 Racing Mart sayısında… |
hayatimizanket Forum Admini | 14 Mart 2010 Pazar 17:14:08 Ecclestone: 'F1 Türkiye'de kalacak' Bernie Ecclestone, Mayıs ayındaki grand prix'nin Türkiye'nin son yarışı olabileceği yönündeki haberleri yalanladı. İstanbul Park'taki yarışın, geçtiğimiz yıl çok az sayıda seyirci çekmesinin ardından, uzun vadeli olarak takvimde yer almama ihtimalinin yüksek olduğu yönünde söylentiler yapılıyordu. F1 patronu Ecclestone, ilk grand prix'sine 2005'te ev sahipliği yapan İstanbul Park'taki organizasyon için sözleşme bedeli olarak ödenen 13.5 milyon doları, 2011'den itibaren 26 milyon dolara çıkarmıştı. Son olarak Financial Times'a konuşan Ecclestone, 2009'da üç günlük yarış haftası boyunca sadece 36 bin seyircinin gelmesine rağmen Türkiye'nin takvimde kalacağını söyledi. Ecclestone, "Türkiye devasa bir piyasa. Eninde sonunda bir çıkış yolu bulacaklar" dedi. 79 yaşındaki Ecclestone ayrıca Formula 1'in grand prix'lerin yüksek çözünürlükte sonmak için de adım attığını söyledi. Ecclestone, "Yayın garantisi veren biri olursa, bunu yapacağız. Daha fazla insanın yarışlarla ilgilenmesini sağlamaya çalışıyoruz" dedi. TurkiyeF1.com |
Hemen üye olmak için burayı tıklayınız.. | |
Sayfalar: 1 |