AKTİF PİDE SALONU ALAÇAM AKTİF PİDE SALONUNDA GÖRMEK İSTEDİKLERİNİZ AGIZ TADI GİBİ GÜNLÜKLERİ BİZLER İLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ |
|
Forum | Üye ol | Giriş Yap |
Forum >> GÜNDEMDEKİ HABERLER VE HABER BAŞLIKLARI >> “HSYK, hakim ve savcı bağımsızlığını tehdit ediyor” |
Yazan | |
hayatimizanket Forum Admini | 10 Mart 2010 Çarşamba 00:42:40 Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun hakim ve savcı bağımsızlığını tehdit eder hale geldiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana demokrasi yolunda ilerlediğini kaydeden Kılıçkaya, bu yolculuğun kimi zaman hızlı kimi zaman yavaş kimi zaman da geriye doğru olduğunu belirtti. Yargı reformuna ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçkaya, genel itibarıyla geçmiş zamanlara göre daha demokrat bir ülkede yaşanıldığının bir gerçek olduğunu vurguladı. "Demokrasimizin kamil olduğu söylenemez, daha çok gelişmeye ihtiyacı vardır." diyen Kılıçkaya, gelinen noktada demokrasinin gelişiminin durmuş veya durma noktasında olduğunu savundu. Bunun sebebinin ise anayasa olduğuna dikkat çeken Kılıçkaya, demokrasinin gereği yapılan kanun çalışmalarının anayasa gerekçe gösterilerek Anayasa Mahkemesi'nden döndüğünü hatırlattı. Artık anayasanın bütün olarak yeniden yapılması gerektiğinin tüm kamuoyu tarafından bilinen gerçek olduğunu anlatan Kılıçkaya, "Yeni anayasa ihtiyacına rağmen yapılma usulü ve içeriğine ilişkin uzlaşının sağlanamaması nedeniyle bu yolda bir çalışma ortaya konulamamıştır. Bu gün itibariyle yani anayasa yapılamasa bile acil ihtiyaç olan ülkenin demokratik gelişimi önünde engel durumunda bulunan anti demokratik hükümlerin değiştirilmesi kaçınılmazdır. Hükümet bu ihtiyacı görmüş ve anayasayı değiştirmek için çalışmalarını başlatmış bulunuyor. Yapılan çalışmalara bakıldığında öngörülen değişiklikler demokrasi hukuk adına olumlu olmakla birlikte yeterli olduğu söylenemez. Bu gün itibarıyla yargı Anayasa Mahkemesi aracılığı ile yasamanın yetkisine açıkça müdahale edebilmektedir. Aynı şekilde yasamanın yürütmeden bağımsız olduğu da söylenemez. Anayasa değişikliğinde yasamayı yargıdan bağımsız hale getirmek için Anayasa Mahkemesi'nin yapısını ve yetki alanını, parti kapatma nedenlerini yeniden düzenlerken yürütme ile yasama arasındaki sağlıksız ilişkiyi görmezlikten gelmek doğru değildir." dedi. "Siyasi Partiler Demokrasinin en az bulunduğu yerler" TBMM üyeleri milletvekilleri halk tarafından seçilseler bile adaylıklarına parti başkanlarının karar verdiğine dikkat çeken Kılıçkaya, milletvekillerinin ön seçicilerinin parti başkanları olmasının, 'parti başkanının emrinde TBMM üyeliği' anlamına geldiğini kaydetti. Siyasi partilerin demokrasinin en az bulunduğu yerler olduğunu savunan Kılıçkaya, parti başkanlarının kendileri bırakmadıkça demokratik yollarla değiştirilmesinin imkansız olduğuna vurgu yaptı. Yasama ile yargı arasındaki ilişkinin kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği yeniden düzenlenirken yürütme ile yasama arasındaki ilişkinin düzenlenmemesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Kılıçkaya, şöyle devam etti: "Bu hususun da anayasa paketine dahil edilerek ve Siyasi Partiler Yasası'nda da değişiklik bütün olarak ele alınmalıdır." "HSYK kararları yargı denetimine açılmalı" Gelinen noktada HSYK'nın yapısının ne kadar sağlıksız olduğu özel yetkili Erzurum savcılarının yetkisinin kaldırılması ile bir kez daha açıkça ortaya çıktığını hatırlatan Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Sinan Kılıçkaya, şunları dile getirdi: "HSYK, hakim ve savcı bağımsızlığını tehdit eder hale gelmiştir. Yaşanılan olaylarda HSYK'nın hakim ve savcılardan seçilen üyelerinin yargılamaya müdahale girişiminde bulunduğu, buna karşılık adalet bakanı ve müsteşarının da bu müdahaleyi önlemeye çalıştığı görülmüştür. Bugün itibariyle adalet bakanı ve müsteşarı HSYK üyesi olmamış olsalardı hakim ve savcı bağımsızlığının varlığından söz edilebilir miydi; bilmiyoruz. Bu günkü sistemde, gerek yüksek yargının genel tutumu, gerekse hakim ve savcılardan seçilen diğer üyelerin tutumu nedeniyle bakan ve müsteşarın kurulda varlığı yargı bağımsızlığının teminatı durumuna gelmiştir. Tüm bunlara rağmen yargı bağımsızlığı için HSYK'nın yeniden yapılandırılması, üyelerinin sağlıklı bir şekilde seçilmesi ve adalet bakanının ve müsteşarının kurul üyeliğinden çıkarılması gerekir. Kurulun demokratik bir şekilde oluşturulması ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılması halinde bakanın ve müsteşarın kurulda bulunmalarına gerek kalmayacağı kanaatindeyiz." |
Hemen üye olmak için burayı tıklayınız.. | |
Sayfalar: 1 |