|
| ||
| beyazbulut ve ceyl arkadaşlarım ben güllübağlarda oturuyorum güllübağları bilirsiniz herhalde | ||
| .. |
| ||
| hocam ocak 3-4-5 kar gibi gözüküyor sizce ne olur ve ocak 10 dan sonra örtü yapabilecek kar olurmu marmara bölgesi için ??? Cevap: Olması gerekir ancak henüz net değil. | ||
| .. |
| ||
| beyazbulut bende taşlıbayırdayım açık tarif et hacı yerini :) | ||
| .. |
| ||
| hocam haftaya ayın 4-5- 6 sı gibi doğu karadeniz bölümü mevcut soğuk havadan ne derece etkilenebilecek? şimdiden teşekkürler... Cevap: İç kesimlerde daha yoğun olmak üzere kar yağışları görülebilir. Kıyılarda da sıcaklık kar değerlerine inecek gibi görünüyor ancak değişim ihtimali olduğu için şimdilik bu konuda detay vermemiz doğru olmaz... | ||
| deliqanlee.. |
| ||
| İstanbul/Pendik ilk kar tarihleri 1996 yılında 29 Aralık 2 cm,17-18 Aralık 1997 10cm,10 Aralık 1998 4 cm,26 Kasım 1999 1cm-1999 Aralık ayında kar yağışı görülmedi,21 Aralık 2000 1 cm,25 Kasım 2001 2cm,2002 yılında askerde olduğum için istatistik tutamaddım.29Ekim2003 2cm,22Kasım2004 1cm,21-22Kasım2005 1cm,4-5Kasım2006 1cm,2007-2008 kışında ilk kar 3 Ocakta yağdı 5cm,29-30 Aralık 2008 3cm,19 Aralık2009 gece sulukar yağdı.Pendik/Taşlıbayır | ||
| .. |
| ||
| ARİFABİ O Y.B NE GÜZEL GÖZÜKÜYOR DİME.AKDENİZDEN GELECEK Bİ SİSTEM BİZE ÇEKSE ONU.EN AZINDAN SABİT KALSA ORDA.AMA DOĞUYA DOĞRU HAREKET EDICEK GİBİ | ||
| .. |
| ||
| Arif abi iyi aksmlar yarin sohbette olamayacgim abi marmara icin soguk hava ne durumda ayin kacinda gelir ve kacgun etkiler bizi net olmasada tahminen söyleyeblrmisn abi sevinirim teskr.saygilarimla. Cevap: Değişim ihtimali olmakla birlikte önümüzdeki haftasonu soğuk ve yer yer karlı olabilir. Ancak bu sistem asıl beklediğimiz sistemden farklı. Daha güçlü soğumayı ocağın ikinci haftasında bekliyorum. Her iki sistemle ilgili de şimdilik fazla bir detay veremiyorum... | ||
| Rahmi_alan.. |
| ||
| Arif abinin 1 ekim 2009 da yayınladığı 2009-2010 kış tahmininden bazı önemli satırlar:”Basit bir dille ifade etmek gerekirse önümüzdeki kış mevsimi Orta Avrupa ve Akdeniz boyunca Azor yüksek basıncı hakimiyetinde geçecektir.Bu nedenle rüzgarlar çoğunlukla poyrazdan esecek lodos nadiren görülecektir.Yağış miktarı çoğu yerde toplamda geçen yılın altında kalacaktır. Ayazlı geceler daha fazla olacaktır.” Kış tahmin yazısı daha uzun ve detaylı ama söylediklerinden en çarpıcı noktalar bunlar.Arif abinin kış beklentisini ve şuana kadar gerçekleşen gerçekleri kıyaslayacak olursak:Orta avrupa ve akdeniz boyunca azor yüksek basınçı değilde izlanda alçak basınçı hakim,rüzgarlar çoğunlukla poyrazdan değilde lodostan esiyor ve poyraz nadiren esiyor,yağış miktarı çoğu yerde geçen yılın altında değilde hemen hemen yakın ve bol yağışlı seyrediyor,ayazlı geceler daha fazla değilde aksine geceler doğuda,batıda,güneyde,kuzeyde son derece ılıman geçiyor.Şu ana kadar arif abinin yukarıda söylediklerinin ne yazıkki hiçbirisi gerçekleşmedi ve tam tersi çıktı.Umarım ocak ve şubatta yukarıda dedikleri bir bir gerçekleşirde şöyle ağız tadıylan bir kış geçiririz. Cevap: Evet aralıkta Avrupa genelinde İzlanda ab. hakim olmuştur. Bunun sonucunda da beklentilerimizin tamamen dışında bir tablo ortaya çıkmıştır... | ||
| .. |
| ||
| Yeni yılla beraber haftada 2 kez güncelleyecem dedi dikkatli okuyunuz...=) | ||
| .. |
| ||
| Arif Abi ''weter3 d''de sorun var. Diğer sayfaları göremiyoruz. Cevap: Düzelttik. Teşekkürler http://www.havaturka.com/?sayfa=wetter3_de | ||
| .. |
| ||
| beyazbulut kardeşim bende pendikliyim sen neresindesin işte bu iyi oldu bilgi alışverişi için ;) | ||
| .. |
| ||
| merhaba arif abi tahminlerimi haftada 2 kez güncellicem demiştiniz ama hala ayın 20 sinin tahminleri durmakta ne zaman güncelliyceksiniz ayrıca son kar durumu hakkında bilgilendirirmisiniz istye kar yağma ihtimalinin en fazla olduğu tarih belirmeye başladımı? Cevap: Doğrudur. Bu hafta değil de yeni seneden itibaren buna geçmeyi uygun gördük. Pazar günü sohbette İstanbul'u etkilemesi muhtemel soğuk ve karlı havayla ilgili detayları vermeye başlayacağız... | ||
| ibo.karaka.. |
| ||
| beyaz bulut arkadaşım son 10 seneden bu yana arlık ayının kar yağmadan geçtiği olmuşmudur.en geç kar son 10 senede ne zaman düşmüştür.bilgilendirirsen çok sevinirim.saygılar | ||
| serdar_gon.. | http://hava turka (69) |
| ||
| Arkadaşlar,10 senedir İstanbul/Pendik'in istatistiğini tutuyorum. 10 seneye baktığımda bu yıl en soğuk 3.yıl. (Aralık 25 dahil sıcaklık ortalaması 9,4) İç ve doğu kesimler için bende anormallik görüyorum ancak İstanbul da bir anormallik yok. İstatistiğimden yararlanmak isteyen sorular sorabilir. Ör: 10 sene içerisinde İstabula yağan en erken kar 29 Ekim 2003 2cm CNN'de yazdım sizinle de paylaşmak istedim.Bu bilgilerden faydalanmak isteyenler olacağına inanıyorum. | ||
| .. |
| ||
| Sizi Coşkun Sabah’ın “Anılar” isimli parçasını dinlemeye davet ediyorum.Bugünlerde iyi gider diye düşünüyorum :-))) Cevap: Karlı bir yılbaşı anım fazla yok. Aralık ayında İstanbul'un kara gömüldüğünü de çok az gördüm diyebilirim. O nedenle biraz zamansız bir şarkı. Şubat gelince şayet ılıman gidiş devam edecek olursa işte o zaman daha anlamlı olabilir... | ||
| .. |
| ||
| Arif Bey ,
Tahmionlerinizi izliyorum .bir noktada katlilyorum o da ayin 3e kadar kar beklemiyorum fakar 4-5-6- ocak istanbula yogun kar bekliyorum ve ayrica 12 ocaktan itibaren tamamen afet .belki tahminlerime dalga geciyorsunuz ama bu tahminim ayrica tahminlerim icin tesekurederim Cevap: Şahsen benim tahminlerle dalga geçme gibi bir huyum yok. Herkes istediğini söyleyebilir. Kimin tahminlerinde başarı oranı yüksekse göreceği itibar da aynı oranda artar. | ||
| .. |
| ||
| arif abi ocak 20 ye kadar örtü yapacak sistem bursada olurmu ve şubat ayı 30-40 cm kar alırmıyız yoksa yine 15-20 derecelermi görücez Cevap: Sıcaklıklar aralıklarla da olsa bir süre daha yaklaşık olarak ocağın ikinci haftasına kadar normallerin üzerinde seyredecek. Bu dönemde sıcaklıkların 15-20 dereceler çıkması beklenebilir. Sonrasında ise kış koşullarının kendini iyiden iyiye hissetirmesini bekliyoruz. | ||
| emre_suppo.. | http://www.wmaraclari.com (265) |
| ||
| Güzel bir açıklama yapmışsn Arif abi çok teşekkürler =) | ||
| .. |
| ||
| Arif abi Bünyo ocak 7-8 gibi bi soğuma ola bilir demiş bizi takip edin demiş sen ne düşünüyosun.? Cevap: Bizi takip edin:) | ||
| .. |
| ||
| arif abi şubat ayında 20-30cm örtü yapabilecek bir sistem var mı?saygılar Cevap: O zamana kadar daha çok var. Günü geldiğinde merak etmeyin en çabuk şekilde sizi kar getirebilecek sistemler hakkında bilgilendirmek için çalışıyoruz. | ||
| serdar_gon.. | http://hava turka (72) |
| ||
| Valla ben bilimadamlarının yalancısıyım:) Cevap: Aytaç ben bilimadamlarının böyle birşey diyebileceğine imkan vermiyorum. 20 bin yıl bu söylediğinin gerçekleşmesi için yeterli bir süre değil. Bu konuyu biraz daha araştırmanı tavsiye ederim... | ||
| .. |
| ||
| ( OBASAR İN DİĞERLERİ OUT ) Ortalığın sakinleşmesi ile devreye giren obasarın yorumlarını ilgiyle takip ediyorum doğrusu hoşumada gidiyor Artık MOD olsun :) bu sene bu bilgiler bize Yeterde artar Obasar-84 ün B:ir sayfa altında yorumlarını bekliyorum (H) Cevap: Zamanında obasara sitede tahminlerini yayınlayabileceğimizi söylemiştik fakat bu şekilde halinden memnun olduğunu belirterek teklifimizi kibarca reddetmişti. Kendisi bağımsız olarak yorumlarına devam ediyor ve biz de katılmadığımız yönleri olmasına rağmen bunları noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz. Anlayacağın biz de bu durumdan rahatsız değiliz hatta gayet de memnunuz. Böyle iyi... | ||
| .. |
| ||
| Arif abi Allah izin verirse ocak 17 sinde okulla Uludağa gidicez.Ama biz uludağda fazla kar göremicez die korkmaya başladık. Nedersin Arif abi sence yeteri kadar kar olurmu Uludağda??? Cevap: Bence olur. | ||
| .. |
| ||
| arif abi ısparta için beklenen en yakın tatminkar kar tarihi hangi aralıkda gözüküyor?birde ocakta ralığa benzer şekilde geçecek demişsiniz iç kesimlerde ocakta kar durumu nasıl olacak Cevap: Evet çoğunlukla ocak ayı da aralığa benzer şekilde geçecek ancak kıyılarda bile etkili kar yağışlarına neden olacak ciddi bir polar kökenli soğumanın ay ortasına doğru etkili olacağını düşünüyorum. Isparta için durum biraz daha farklı olabilir. Sistemler netleşince bu konuda daha net bilgi verebilirim. Şimdilik değişim ihtimali olmakla birlikte ocağın ikinci haftasına kadar fazla bir beklentim yok diyebilirim... | ||
| .. |
| ||
| wetter3.de linkinde sayfa çalışmıyor yardım lütfen. Cevap: Resimler alt alta açılıyor... Düzeltme yapılmıştır. | ||
| .. |
| ||
| AYTAÇ35 ZATEN BAZI ALİMLER 3000.Cİ YILA GİRMEDEN KIYAMET KOPABİLECEĞİNİ SÖYLÜYORLAR.SENİN NE İŞİN VAR 20BİNİNCİ YILDA:) Cevap: Ayrıca Aytaç'ın söylediğinin olabilmesi için 20 bin sene de yetmez kat be kat fazlası lazım. Milyonlarca yıl lazım. O zamana kadar kim öle kim kala:) | ||
| .. |
| ||
| ANILAR ŞİMDİ GÖZÜMDE CANLANDILAR(DEVAMI)-Çünkü teknolojinin gelişmesi ile insanoğlunu “para hırsı” bürümüştür ve kamçılamaktadır dahada çok nasıl kazanabilirimin hesabını yaptırmaktadır.Belki bizler 2100’lü yılları göremeyeceğiz ama varsa çocuğunuz veya torununuz bu yılları büyük ihtimalle görecek ve yaşadığımız bu nesile karşı yani bize karşı isyan edeceklerdir niye bize böyle bir dünya bıraktınız diye.. | ||
| .. |
| ||
| ANILAR ŞİMDİ GÖZÜMDE CANLANDILAR-Bu sene kış sert ve karlı geçse bile bu bazı dinamiklerin(iklim değişikliğinin) değişmeyeceği anlamına gelmez.Sanayi devrimi ile birlikte ivme kazanan ısınma süreci günümüzde artık dahada büyük ivme kazanmıştır.Sene 2010’a geldi beyler!!! beklenti 2030’da dünya ikliminde(özellikle Türkiye’de) daha belirgin değişiklikler olacağı yönünde.2100 yılına doğru ise bölgemizde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı doğrultusundadır.Dünyadaki küresel ısınmanın en büyük nedeni ise teknolojinin gelişmesi(örnek bilgisayar,cep telefonu,radyasyon yayan cihazlar v.s) motorlu taşıt kullanımındaki artış(örnek istanbul trafiği v.s) ve bir sürü değişik sanayi alanlarının çoğalması ve gelişmesidir(örnek yeşil alanların yok edilip betonlaşma ve sanayi üretim tesisleri için kullanılması v.s).Bu saydığım faktörlere önlem alınmazsa eğer gelecekte dahada artacaktır. | ||
| .. |
| ||
| UZUN VADE HAVA TAHMİN TEKNİĞİ(DEVAMI)-İşkembeden bedavadan bir tarih atmayın ortaya.Haritalarda basınç sistemlerinin hareketlerini ve baskınlıklarını bir inceleyin ondan sonra önümüzdeki günlerde hangi basınç sisteminin hangi hareketi yapacağını tahmin edin kim kime üstünlük sağlayabilir bunları inceleyin sonra ortaya bir tarih atın.Mesela ben haritaları inceledim ve uzun vadede alçak basınçın yüksek basınca karşı yine üstün olacağını gördüm.Buda uzun vade tahminde kar olasılığını aza indirmektedir. | ||
| .. |
| ||
| UZUN VADE HAVA TAHMİN TEKNİĞİ-Hava tahmin tekniği hakkında yeterli bilgisi olmayıp buralarda önümüzdeki günler için uzun dönem soğuk ve kar tahmini yapanlara ufak bir ipuçu vermek istiyorum.7 veya 15 günlük hava tahmin modellerinde avrupa üzerinde herhangi bir yüksek basınç sistemi gözükmüyorsa veya alçak basınç sistemleri yoğunluktaysa(tıpkı bugünlerdeki gibi) ilerisi için bölgemizde kar ihtimali çok zayıf diyebiliriz.7 veya 15 günlük haritalarda kıta avrupasında belirginleşen ve gelişen bir yüksek basınç sistemi gözüküyorsa ilerisi için bölgemizde,soğuk havaların ve dolaysıyla kar yağışlarının olabileceği sinyallerini verebilir.Hava tahmin tekniği zayıf olan arkadaşlarımızın uzun vade kar tahminlerinde bu faktörleri mutlaka bilmeleri şart.Şimdi burda kar tarihi verenlere soruyorum basınç sistemleri sizin verdiğiniz tarihte ne durumda olacaklar avrupada hangi basınç sistemi egemen olacak bir bakın bakalım. | ||
| .. |
| ||
| ÖZETLE-Küresel iklim değişikliğinin bölgemiz üzerindeki olası etkilerini(yani sıcaklıklardaki artış ile yağışlardaki azalışın nedenini) fazla tekniğe girmeden herkesin anlayacağı tarzda basitçe açıklayacak olursam eğer en büyük sebebinin YÜKSEK BASINÇ SİSTEMLERİNİN DAHA ÇOK ETKİSİ ALTINDA KALACAĞIMIZDANDIR.TIPKI ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA ÜLKELERİNİN KALDIĞI GİBİ. | ||
| .. |
| ||
| kardanadam35-- kendi adıma size teşekkür ediyorum cok guzel bi yazı olmuş.bu dunya uzerindeki sistem ve dengesizlikler herzaman felaket senaryolarını uretecektir.ellerine sağlık arkadasım | ||
| .. |
| ||
| KUVVETLİ POZİTİF VE NEGATİF NAO(DEVAMI)-Burdan şu sonuç çıkıyor Türkiye’nin kar alması için NAO ‘nun kuvvetli negatif ve kuvvetli pozitif fazları işimize gelmiyor.Kuvvetli negatif durumda bol yağış alırız ama hava ılık olur ve kar yağışı görülmez.Kuvvetli pozitif durumda ise bu sefer yağış olmaz ve yine göreceli ılık oluruz.Demek ki NAO ‘nun (–1),0 ve (+1) aralığında nötr’e daha yakın pozisyonda olması kar için şansımızı daha çok arttırmaktadır.Tabi y.b’nin konumuda burda çok önemli,bize doğru değilde avrupaya doğru yönelmesi lazım. | ||
| .. |
| ||
| KUVVETLİ POZİTİF VE NEGATİF NAO-NAO’nun uzun vade salınımına baktığımızda ocaklan birlikte tekrardan kuvvetli negatif faza (–2)’lere ineceği gözüküyor.Kabataslak şu sonucu çıkarabiliriz ocak 15’e kadar bölgemizde ılık ve yağışlı havalar beklenebilir.NAO’nun KUVVETLİ NEGATİF(-2) fazda olduğu dönemlerde;genelde avrupa soğurken akdeniz havzası ısınır izlanda a.b’leri geniş bir coğrafyada etkili olur.Y.b’ler genelde 30 derece enlemi ile gröndland civarlarında konumlanır yani avrupa içlerine kadar giremezler.Bu durumda akdeniz havzası özellikle doğu akdeniz havzası ılık ve yağmurlu,kıta avrupası ise soğuk ve genelde kar yağışlı olur.NAO’nun KUVVETLİ POZİTİF(+2) fazında ise bu sefer kıta avrupasında kuvvetli Y.b’ler(1040mb ve daha yukarısı) egemen olmaya başlar.izlanda a.b’si daha çok atlantik üzerinde veya kuzey avrupada iskandinavya üzerinde salınır.Bu kuvvetli y.b avrupanın birçok yerinde yağışı engeller sakin ve ılık havalar yaratır. | ||
| .. |
| ||
| SANIRIM DÖNGÜ YAVAŞ YAVAŞ BAŞLADI(DEVAMI)-Küresel ısınma önlenemez ve bugünkü hızıyla sürerse gelecekte Türkiye’yi ne beklemektedir?Türkiye gelecek 100 yıl içerisinde,bugün kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’da egemen olan daha sıcak ve kurak,daha az üretken ve çölleşme süreçleri ile orman yangınlarına karşı daha fazla eğilimli bir iklim kuşağının etkisi altına girebilecektir.Aşağıda yazdığım yorumlar bu olayın belirtilerini yavaş yavaş bölgemizde hissettirmektedir.Önce sıcaklıklar yükselecek kar yağışları duracak ve zamanlada yağışlar azalacak. | ||
| .. |
| ||
| SANIRIM DÖNGÜ YAVAŞ YAVAŞ BAŞLADI-Farkındaysanız bu kış bölgemizde güneyden sarkan güçlü ılık havalar,kuzeyden sarkan soğuk havalara göre daha baskın çıkmaktadır.geçmiş yıllarda güneyden gelen ılık havanın arkası genelde hep kuzeyden gelen sert soğuklar olmuştur.Ancak dikkat ederseniz şuan içinde bulunduğumuz ılık havaların ardından önümüzdeki hafta kuzeyden çok soğuk değilde serin bir hava geliyor ve arkasından yine yılbaşına doğru ise güneyden kuvvetli ılık havalar uğrayacak.Bu kuzeyden gelen serin veya soğuk havalar,güneyin baskın ılık havalarından dolayı sıcaklıkları çeke çeke mevsim normallerine çekebiliyor yada mevsim normallerinin altına indirebilecek gücü olmuyor.Diğer bir nokta izlandanın çok güçlü oluşu.Örnek verirsek mesela izlanda bölgemize 990-995mb’lik derin a.b ler ile geliyorki bu durum izlandanın çok güçlü olduğunu gösteriyor ve genelde kuzey enlemlerinde görülen bölgemizde çok alışık olmadığımız basınç değerleridir bunlar. | ||
| .. |
| ||
| Bilim adamlarının yapmış olduğu incelmeye göre dünyanın 20bin yıl sonra 7 kıta yerine 1 kıta olacak ve foğtorafta türkiye rusya ile sınırı var deniz diye birşey yok kesin o zaman kar yağğar. sorun ise 20bin yıl beklemek ve görmek:)) | ||
| .. |
| ||
| merhaba arif abi
havalar yine geçen seneki gibi gidiyor acaba karda elden gidiyormu istanbul için belki çok klasik olcak ama istanbul için ciddi bir kar yağışı ocakta bekleniyormu bu lodoslu yağmurlu ve ılık akdeniz havası daha ne kadar devam edecek??? Cevap: İstanbul'da etkili kar yağışları çoğunlukla ocak ve şubat aylarında görülmektedir. Bu yıl geçen sene gibi olmayacaktır. Ocağın ortalarına doğru ve şubat ayı içinde gelmesi muhtemel soğuk hava dalgalarının yeterince kar bırakabileceğini düşünüyorum. Henüz kış bitmiş değil moral bozmanıza gerek yok. Ocağın ikinci haftasına kadar çoğu zaman ılık ve lodoslu havalar hüküm sürecek gibi görünüyor... | ||
| ibo.karaka.. |
| ||
| arif bey merhaba öncelikle havaların bu şekilde olması tuhaf diilmi ? birde hafta da 2 tahminde bulunucaktınız merakla bekliyorum saygılar. iyi çalışmalar Cevap: Hayır tuhaf değil. Çok sık olmasa da zaman zaman rastlanan bir durum. Basınç yerleşimlerinin doğal bir sonucu. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde. Bu durum bir süre daha devam edecek ancak bu döngünün kırılıp soğumanın geleceği günler de olacak ve bu muhtemelen ocak ayının ikinci haftası gibi gerçekleşecek. Yeni seneyle birlikte tahminlerimizi pazar ve çarşamba olmak üzere haftada iki kez güncelleyeceğiz... | ||
| emre_atase.. |
| ||
| IPCC'ye destek verenlere bakın: hepsi İngiltere ve ABD kökenli kuruluşlar. ABD, BM'ye yüzde yüz hakim olmasına rağmen, hiç istemediği küresel ısınma kararlarının çıkmasına engel olamıyor. Acze bakın. Öte yandan BM'nin kuruluş nedeni olan dünya genelinde barışın sağlanması ve ülkelerin II. Dünya Savaşı sonrasında diğer ülkelere tecavüz etmemesi konusunda, BM hiç bir şey yapamıyor İsrail ve ABD'ye karşı.SONUÇ OLARAK KÜRESEL ISINMA KÜRESEL BİR YALANDAN İBARET BÜYÜKLERİN KÜÇÜKLERİ YEMEK , GELİŞMELERİNİ ENGELLEMEK SÖMÜRMEK İÇİN ŞİŞİRDİĞİ BALON .İNANIP İNANMAMAK SİZE KALMIŞ.. | ||
| .. |
| ||
| Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin kuraklığa mahkum kalacağı iddiası ne kadar mantıklı acaba? Yüzey alanı neredeyse Türkiye'nin yüzölçümüne yakın bir deniz kütlesi ile çevrili olan Türkiye'ye bu denizlerden buharlaşan kütleler yağış olarak düşmeyecek bu durumda. Peki o zaman yağışları Türkiye almayacaksa kim alacak ve nasıl alacak? Sonuç: Kuraklığın olması için yağış miktarlarında azalma olması gerekli; bunun için de sırasıyla yoğunlaşmanın, bulutlanmanın, havadaki nemin ve buharlaşmanın azalması gerekli. Oysa teorik küresel ısınmanın sonucu doğal olarak daha çok buharlaşmadır. | ||
| .. |
| ||
| Burada yine ihmal edilen gerçek, global su kaynaklarımızın % 95'indenfazlasının tuzlu su kaynağı olduğu ve okyanuslarda bulunduğudur.. Eğer okyanuslar olmasa idi ve tatlı su kaynakları, toplam su kaynaklarınınbüyük bir kısmını oluştursaydı, buharlaşma da doğal olarak en çok gölleri, barajları ve akarsuları etkilerdi ve bunun sonucu olaraktatlı su miktarında azalma ve tuzlu su miktarında artış yaşanabilirdi. Ama okyanuslar var ve dünyadaki su kaynaklarının yüzde 97'sini oluşturuyorlar. İşte burada da ihmal edilen gerçek dünyada bulunan suyun büyük bir kısmının tuzlu su içeren okyanuslarda bulunduğudur. | ||
| .. |
| ||
| İlkokul mezunu herkesin bildiği üzere dünyanın yaklaşık dörtte üçü su ile kaplıdır. Karalar sadece dünyanın dörtte birini kaplar. Dünyadaki su kütlesinin de yine çok büyük bir kısmı (% 97) tuzlu sudur.Dünyadaki yeraltı (% 1) ve yerüstü (% 0.025) tatlı su, havadaki su buharı (% 0.001) ve buzullar (% 2) dünyadaki su kütlesinin % 4' ünü bile oluşturmazlar. Dolayısıyla buharlaşma en çok okyanusları ve denizleri, yani tuzlu su kaynaklarını etkileyecektir. Gene küresel ısınmanın doğal sonucu olarak denizlerdeki ve okyanuslardaki suda azalma ve buharlaşmada artış ve su buharı yani havadaki nem miktarında büyük oranlarda artış olacaktır. Bu da tabi ki kaçınılmaz bir şekilde bulutlanmaya, yoğunlaşmaya ve yağışlarda artışa neden olacaktır. Tabi ki yağışların tümü karalara düşmeyecektir. Dolayısıyla küresel ısınmanın en basit sonucu,tuzlu su kaynaklarında azalma ve tatlı su kaynaklarında ve özellikle de yeraltı su kaynaklarında artış olacaktır. | ||
| .. |
| ||
| İnsanları korkutmak için kullanılan en temel yalan, küresel ısınmanın kuraklığa neden olacağıdır. Gene aynı temel taktik izleniyor ve gerçeğin büyük bir kısmı ihmal edilip, bir parçasına odaklanılıyor. Teoriye göre yeryüzündeki tatlı su kaynakları küresel ısınma sonucu azalacak. Neden? Çünkü ısınma sonucu buharlaşma artacak ve göl, baraj ve akarsu gibi yeryüzü suları hacimsel olarak azalacak. Yanlış mı?Evet yanlış, ama kurulan mantık doğru ve insanları maalesef ikna ediyor. Niye yanlış? Çünkü buharlaşma sadece tatlı su kaynaklarını değil, bütün su kaynaklarını ve esas olarak okyanusları etkileyecek ve buharlaşma tek yönlü gerçekleşemez; yani su buharlaşıp dünya dışına taşınamaz ve yok olamaz. Dolayısıyla buharlaşmanın doğal sonucu yoğunlaşma yani yağıştır. | ||
| .. |
| ||
| İnsan kaynaklı CO2 emisyonlarının toplamının, toplam sera gazları içindeki oranı son 250 yılda binde birler düzeyindedir. Yani insanoğlu olarak dünyada bulunan sera gazlarına bütün endüstrileşmeye rağmen yapabildiğimiz katkı binde birler düzeyindedir. | ||
| .. |
| ||
| Neden bu kadar az? Çok basit bir cevabı var, ama sanki bütün bilim dünyası birden bire geri zekalılaşmış gibi susuyor. Cevabı şu: dünyadaki sera gazlarının % 95'i su buharıdır. Kimse örneğin insan yapımı su buharı miktarı konusunu konuşmak bile istemiyor. Neden? Çünkü o zaman gerçek küresel ısınma ajanının su buharı olduğu ortaya çıkacak ve su buharı ile ilgili olarak yapılabilecek hiç bir şey yok. Oysa insan yapımı su buharı, miktar olarak insan yapımı CO2 göre çok daha fazla. Örneğin basit bir fosil yakıt olan doğal gazın yakılması sonucunda elde edilen 1 molekül CO2 için 1 ile 2 molekül arası H2O gazı üretilmektedir. Örneğin metan için: CH4 + 2 O2 CO2 + 2 H2O. Bu arada hem su buharı hem de karbondioksit için birçok çevresel dönüşüm ve değişim söz konusu. Ancak önemli olan konu sonuçta global düzeyde mevcut olan sera gazlarının bileşimi ki bunların % 95'i su buharı. IPCC veya sözde çevreciler eğer mümkünse bunun aksini iddia etsinler. | ||
| .. |
| ||
| Teorinin bilimsel ciddiyetinin olmama nedeni ise aslında son derece basittir. Evet insan yapımı sera gazları da, küresel düzeydeki ısınmaya katkıda bulunacak ajanlardır. Ama katkıları hangidüzeydedir? Asıl soru budur. İnsan yapımı sera gazlarının, dünyada bizden önce de mevcut ve doğal döngüleri ve değişimleri konusunda kısmen bilgi sahibi olmamıza karşın,tamanlamamış olduğumuz ve dolayısıyla kontrol edemediğimiz DOĞAL sera gazları içindeki yeri nedir? İnsan yapımı sera gazlarının mevcut sera gazları içindeki yüzdesi kaçtır?Bunun cevabı bu çevreci olduğunu iddia eden manyaklar açısından maalesef üzücüdür; zira teorileri bu noktada çökmektedir. İnsan yapımı sera gazlarının dünyadaki sera gazları içindeki yeri BİNDE BİRLER düzeyindedir. | ||
| .. |
| ||
| İnsan yapımı CO2-CH4-N2O-CFC gibi sera gazlarının küresel düzeyde bir ısınmaya ve dolayısıyla iklim değişikliklerine neden olduğu yalandır. Bu yalan, zaten esas olarak söylenen temel yalan ve diğer bütün yalanların da dayanak noktası. İşin doğru olan kısmı, evet bu gazların emisyonları, insanların dünya üzerinde medeniyet kurmaları ve özellikle de fosil yakıt tüketimi sonucunda ve özellikle de 1950 sonrasında artmıştır ve bu gazlar gerçekten de bir sera etkisi yaratmaktadır (aslında insandan önce de var olan doğal sera etkisi sayesinde mevcut habitat var olabilmektedir; yani bu sera etkisi insan kaynaklı bir fenomen değildir; zaten var olan ve canlıların yeryüzünde yaşamı için faydalı doğal bir fenomendir). Buraya kadar olan kısmı, gerçekten de bilimseldir ve bir takım felaket kuramcıları ve çevreciler tarafından bu durum 1980'lerden bu yana bir küresel tehdit olarak algılanmaktadır; ancak bu sadece uçuk bir teoridir. Bu teoriye göre, biz daha fazla fosil yakıt tükettikçe, dünya kaçınılmaz, hızlı ve geri dönüşü olmayacak bir şekilde ısınacaktır. | ||
| .. |
| ||
| Küresel düzeyde bir ısınmanın olup olmadığı belli değil. Neden?1-Verilerin en azından binlerce yıllık olması lazım. Eldeki veriler enfazla 50-100 yıllık ve çoğu global değil. Projeksiyonlarla tahmini olarak elde edilen veriler, sanki ölçülmüş verilermiş gibi veriliyor.Oysa bu verilerin güvenilirliği söz konusu değil. Yine global olmayan veriler, salt bölgesel hikayeler ile doğrulanıyor ki, bu son derece komik bir yöntem ve bilimsel olarak kabul edilmesi imkansız. Gene buzullardan elde edilen veriler, global veriler gibi sunuluyor ki,tabi ki bunlar da bilimsel olarak anlamlı değil. | ||
| .. |
| ||
| 2-Dünya iklimi asla stabil değil ve hiç bir zaman da değildi. Bu değişkenliğin kökeni veya nedeniinsanoğlu değil; zira insanoğlunun gücü, doğanın ve evrenin yanında ihmal edilecek düzeylerde.Bilindiği veyabilimselolarak kabuledildiği kadarıyla,dünyanın ısınma ve soğuma periyotları var. Ayrıca küresel toptan bir ısınma veya soğuma söz konusu değil. Bir bölgede ısınma olurken, diğer bölgelerde soğuma oluyor.Sözde tarafsız IPCC komisyonunun elde ettiği verilere dayanılarak, bu konuda söylenecek hiçbir şey yok. Zira 1940'lara kadar görülen 100-150 yıllık küresel ısınma da, 1940'lardan sonraki 40 yıllık küresel soğuma da, bu teori ile çatışıyor. Fosil yakıt tüketiminin çok sınırlı olduğu 1850-1940 arası küresel ısınmanın insan etkisi ile olduğunu iddia etmek mümkün değil. Bu durumda başka bir neden olmalı. Yine 1940-1975döneminde küresel soğuma olması da, nedenin insan kaynaklı sera gazı emisyonu olmadığını doğruluyor. | ||
| .. |
| ||
| Ziyaretçi defterinde: 2792 sayfada toplam 139597 kayıt bulunuyor. | Görüntülenen sayfa : 2711 | ||
| Sayfalar | ||
| < | 1 2 ... 2704 2705 2706 2707 2708 2709 2710 2711 2712 2713 2714 2715 2716 2717 ... 2791 2792 | > Derlenme Süresi:2,728 s Sayaç:      |
