Sevgili müdürüm sizleri ve Akören kasabasını çok özledim.Bu yazdıklarıma ister inanın, ister inanmayın ama gerçekten biz orada eğitim takımı olarak çalışıyormuşuz. Şimdi buralarda inşaaat amelesi gibi dolaşıyoruz. Ne karışan var, ne yol yordam gösteren... Sizlerin kıymetini, köyünüzdeki insanların kıymetini kaybedince anladık. Ne yapalım çok durunca da belki sıkılacaktık. 3 yılda gerçekten kardeş gibi ve "öğretmen kimliğimi taşıyarak değil yaşayarak" orada öğretmenlik yaptım. Sizlere teşekkür ederim. Bu mutluluğu bizlere yaşattığınız için...(Ayrıca hiç aramıyorsun müdürüm ne oldu küstük mü?Yazın gene ben başının belası olmaya geliyorum....) Cevap: Bu yazılarına sadece saygı duyar şapka çıkarırım. Kemalim üstad der ki: "Geldiğinde boşluk dolduran değil, gittiğinde boşluğu dolduramayan ol." İşte sen yeri doldurulması kolay olmayanlardan birisin. Ayrıca bizler ve buralar hakkındaki düşüncelerin senin kendi güzelliğinin ve iyi niyetinin yansımasıdır. Ben de tüm çalışma arkadaşlarım, öğrencilerim ve kasabalılar adına emeklerin için sana tekrar minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bu arada not edilmesi gereken en önemli noktaya da zaten değinmişsin. "Öğretmenlik kimliği; taşınarak değil, yaşanarak sahip olunabilecek çok değerli bir kimliktir. Ne mutlu bu kimliğe yaşayarak sahip olabilenlere... Bu inanca sahip öğretmenlerin çoğalması dileğiyle selamlar. |